HEGEM VAKFI
“Her türlü şiddetin önlenebilmesi için sahada, (tüm kurum ve kuruluşlarda) ancak öncelikle okullarda “İNSAN HAKLARINI, ŞİDDETLE SİVİL MÜCADELE ve SOSYAL ARABULUCULUK bilincini güçlendirici saha aktörleri olması gerekir.”
Gündelik yaşamda kişiler arasında anlaşmazlıkların ortaya çıkması hayatın doğası gereğidir. Okul eksenli sosyal alanlar da, bu gerçekliğin dışında değildir. Yönetici-öğretmenveli ya da diğer kişiler arasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çatışmaya, ya da şiddete dönüşmeden; adli ya da idari soruşturma konusu olmadan dostane yollarla çözümü “Sosyal Arabuluculuk” yöntemiyle mümkündür. Bu yöntemin gerekliliği üst belgelerde, İnsan Hakları Eylem Planı anlatımlarında ve Millî Eğitim Bakanlığı mevzuatında ifade edilmiştir.
Birlikte Yaşayabilecek miyiz? adlı eserinde Alain Touraine, şu önemli belirlemelerde bulunur: “Şiddetin ekonomik ve toplumsal nedenleri üzerine yapılan genel incelemeler bırakılmalı ve ‘şiddet dolu bireyin oluşumu düzenekleri’ üzerinde araştırmalara yönelinmeli. Bu yöntem müdahale yöntemlerinde de köktenci bir değişikliğe gidilmesini gerektirir. Bu müdahaleler artık yukarıdan değil, aşağıdan başlamalıdır; yasa yoluyla değil, bireyin özellikle de gencin tanındığını ya da yadsındığını duyumsadığı kişilerarası ilişkiler yoluyla işlemelidir. Okulu yeniden toplumsal yaşamın merkezine oturtmaya çalışmalıyız; uzun vadeli insani amaçlara da ancak öğretmenleri sorumluluk almaya ve eyleme geçmeye yönlendirerek ulaşabiliriz.”
ON İKİNCİ KALKINMA PLANI İLGİLİ BAZI MADDELERİ
MADDE: 723.1. “Aile içi şiddeti ortaya çıkaran temel unsurlar belirlenerek önleyici mekanizmaları artırmaya yönelik kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ile STK’ların işbirliğiyle bütüncül çalışmalar yürütülecektir.”
MADDE: 738.2. “Erken çocukluk döneminden başlamak üzere çocuklara ve ebeveynlerine ihmal, istismar ve şiddet konularında farkındalık eğitimleri verilecek, çocukların yaşam becerileri güçlendirilecektir.”
MADDE: 738.3. “Çocuklarla çalışan profesyonellerin ihmal, istismar ve şiddeti tespit etme ve gerekli yönlendirmeyi yapma kapasitelerini artırmaya yönelik programlar düzenlenecektir.”
MADDE: 746.12. “Ülkemizin geliştirilebilecek alanlarında çalışmalar üretmek üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, üniversite ve özel sektör ile gençleri bir araya getiren yönetişim modelleri geliştirilecektir.”
MADDE: 918. “Yargının iş yükünün hafifletilmesinde ve uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesinde önemli rol oynayan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirilecektir.” MADDE: 918. 4. “İhtiyari arabuluculuk uygulamalarının etkinliği artırılacaktır.”
MADDE: 918. 5. “Soruşturma ve kovuşturma öncesi eleme araçları ile alternatif çözüm yolları geliştirilecektir.”
MADDE: 4. “Şiddetle mücadelede aktifi rol alan kurumlar başta olmak üzere tüm kamu kurum kuruluşları tarafından kamu personelinin şiddetle mücadeleye ilişkin bilgi ve farkındalığının artırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesine devam edilecektir.” MADDE: 5. “Şiddetle topyekûn mücadele etmeye yönelik toplumsal farkındalık ve duyarlılığı artırmak üzere eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmaya devam edilecektir.”
MADDE 17- Ortaöğretim kurumlarında güvenli ortamın sağlanmasına yönelik koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması, öğrencilerin şiddetten korunması amacıyla rehberlik hizmetleri kapsamında okul merkezli, temel önleme çalışmaları yürütülür. Bu konuda, okul yönetimi öğretmen, veli, çevre ile iş birliği yaparak gerekli önlemleri alır.
MADDE 58. d) Öğrencilerde görülen olumsuz davranışların, olumlu hâle getirilmesinde yaptırım yerine çatışma çözümü, arabuluculuk ve benzeri çözüm yöntemlerini kullanmak.
Madde: 4.1. Okullarda yaşanan güvenlik sorunlarının çözümü ve önlenmesi amacıyla her okul için kapsamlı bir okul güvenliği eylem planı hazırlanmalı ve bu kapsamda; Okulun ve çevresinin risk analizinin yapılması ve okul güvenliği açısından risk grubuna giren okullara yönelik süreç odaklı önlemler alınması.
Madde: 4.2.19. Okul güvenliğine ilişkin ulusal ve yerel sorunları belirlemek ve analiz etmek amacıyla bu konuda bir veri tabanı oluşturulması, bu veri tabanından hareketle bölgelere hatta okullara göre risk haritaları çıkarılması
Madde: 4.3. Okulda psikolojik güvenliği sağlamak amacıyla; ÇATIŞMA YÖNETİMİ, ARABULUCULUK gibi konularda psiko-eğitim desteği sağlanması.
Madde: 4.3.14. Okul güvenliği açısından sorun yaratan öğrenci tutum ve davranışlarının altında yatan sebeplerin daha iyi anlaşılması amacıyla çocukların ev ve aile ortamında tanınması için çaba sarf edilmesi.
Madde: 16. Risk altında ve dezavantajlı konumda olan çocukların tespiti yapılarak bu çocuklara yönelik eğitim çalışmaları artırılmalı; terör, göç, madde bağımlılığı, parçalanmış aileler, iletişim araçlarını kötüye kullananlar vb. risk faktörleri göz önünde bulundurularak önleyici rehberlik çalışmalarına ağırlık verilmeli, bu konuda bölgenin ve yörenin özelliğine uygun olarak disiplinler arası ekip çalışmaları mülki amirlerin koordinesinde hayata geçirilmelidir.
Madde: 19. Madde bağımlılığı ve denetimli serbestlik gibi özel bilgi, beceri ve uygulama gerektiren konularda destek sağlayacak personel yetiştirilmeli, bu konuda hizmet veren ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği sağlanmalıdır.
Madde 29. Çocukların eğitsel ve sosyal iletişim süreçlerinde olumsuz etkiler ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutulmasını sağlamak amacıyla oluşturulan Güvenli Eğitim İletişimi kavramının geliştirilmesi ve bu kapsamda eğitim programları oluşturularak eğitimler verilmesi sağlanmalıdır.
2. SOSYAL ARABULUCULUK
“Ne kadar karmaşık olursa olsun, arabuluculukla başarı elde edilmesi mümkün olmayan hiçbir dava yoktur.”
(Tharpe) Arabuluculuk, öncelikle kültürel bir olgudur ve de insanlık tarihi kadar eski bir uygulamadır.
Ancak, modern anlamda arabuluculuk, 1950’li yıllarda ABD eyaletlerinde, 1980’li yıllarda Kanada’da ve 2000’li yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinde Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolu/ hizmet modeli olarak sosyal hayatta sistematik ve programlı olarak yer almaya başladı.
Bu ihtiyaç artık ülkemizde fazlasıyla hissedilmeye başlanmıştır. Hedeflenen, hayatın doğal akışı içerisinde ve gündelik yaşam sosyolojisi ekseninde üniversitelerde, örgün ya da yaygın eğitim kuruluşlarında, işyerlerinde, sosyal topluluklarda, ailede ve aile ekseninde olmak üzere, kişi-kişi, kişi-grup ve grup-grup arasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların, o yerlerin özgün yapısı ya da ilgili kurum/kuruluşun mevzuatı bağlamında sosyal arabuluculardan ya da aile arabulucularından yararlanarak çözüm modelleri geliştirmektir. Bu bağlamda ortaya konacak modelin, kurumların kendi iç mevzuatına ve ihtiyaçlarına göre şekil alması esas olacak; giderek Bakanlıklar konu bağlamında kendi mevzuatlarını geliştireceklerdir.
Uyuşmazlıkların dava konusu olmadan dostane yollarla hallini, Batı dünyası "Alternatif Uyuşmazlık Çözümü" olarak adlandırmakta, özellikle son 30 yıldır Kanada ve Avrupa Birliği Ülkeleri bu bağlamdaki uygulamaları tüm kurumlarında yaygınlaştırmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği ilgili komisyon ve komitelerinde alınan kararlarda, kişiler arası uyuşmazlıkların üçüncü bir kişinin dostane müdahalesiyle çözülmesini öngören çabaların kişiler için "en elverişli sonuçları doğuracağı" vurgusu yapılmaktadır. Özellikle tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildikleri “özel haklar alanındaki uyuşmazlıkların” müzakere ile veya bir arabulucu hakemliğinde ele alınarak çözümü en faydalı yoldur.
Dostane uyuşmazlık çözüm yolları, kamusal bir merci (bir mahkeme) olmaksızın, anlaşmazlık yaşayan kişilerin gönüllü olarak hakemliğini/arabuluculuğunu kabul ettikleri tarafsız/yetkili kişi ya da kişilerce uzlaştırılmasından ibarettir.
"Adaletin Etkinliği Hakkında Uzmanlar Komitesi" tarafından kabul edilen raporda “arabuluculuk” terimi, bir uyuşmazlığın dostane yollarla çözümü için çalışan üçüncü kişinin, her türlü (uzlaştırma da dahil olmak üzere) ve uyuşmazlığın her aşamasındaki (yargı sürecinin içinde veya dışında) faaliyetini kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Böylece arabuluculuk, tarafları bağlayıcı bir karar verilmesiyle sonuçlanan resmî nitelikli dava yolu, tahkim ve her türlü dostane anlaşma biçiminden ayrılmaktadır. Bu “işlevsel” tanımla, üye ülkelerin iç hukuklarında bulunan terminolojik farklılıklar giderilmiştir.”
"Arabulucuların (ücretli veya ücretsiz olarak) toplumca tedarik edilmesi hâlinde, taraflar arabuluculuk için masraf yapmayacaklardır. Konu niteliğine bağlı olarak, arabulucular genel bir uzmanlığa sahip olabilecekleri gibi, mevcut uyuşmazlık hakkında özel bir uzmanlığa sahip kişiler de olabilirler."
"Arabuluculuk sadece, bir uyuşmazlığın mahkeme önüne taşınmadan önce başvurulan bir usul değildir. Arabuluculuk süreci sonunda bir uzlaşmaya, tarafsız bir üçüncü kişinin katılımı olsun veya olmasın, tarafların doğrudan katılımı ile müzakere vasıtasıyla da ulaşılabilir. Müzakere en temel uyuşmazlık çözüm yolu olup, tarafların uyuşmazlık çözüm süreci/şekli üzerinde tam bir kontrole sahipliğini sağlar.”
Fransa, Kent Sorunları Bakanı Bartolone'nin
Sosyal Arabuluculuk Sempozyumu (Paris 2000) açılış konuşması:
“Günümüzde Fransa'daki sosyal arabulucuların sayısı bilinemeyecek kadar fazladır. Sosyal arabuluculuk günlük hayattaki somut problemlere cevaben doğmuştur. Bu problemler ülkeden ülkeye değişse de çoğu Avrupa ülkesi için benzer anlaşmazlıklar sorun olarak yaşanmaktadır. Bazı sorunlar şehir hayatı ile ve özellikle de işsizlik, ekonomik sorunlarla boğuşan kesimler arasındaki gerilimlerin yüksek olduğu yoksul ve yoksun bölgelerle ilgilidir. Fransa ve Belçika’da yerel güvenlik sözleşmeleri ile “sosyal arabuluculuk” toplumsal gerilimlerin azaltılması ve şiddetin önlenmesi için alınan önemli çözüm önlemlerinden biridir. Gündelik yaşamı sorunları için sosyal arabuluculuk birçok alanda gerekmektedir; kamusal alanlarda, üniversitelerde, okullarda, sosyal hizmet sağlayan alanlarda, hastanelerde …vb. Bu toplantıyla, Avrupa ülkelerinin sosyal arabuluculuk uygulamaları ve deneyimlerinin paylaşılması ve sosyal arabuluculuk uygulamalarının şiddeti önleme amaçlı kullanımına dair geniş bir anlayış geliştirilmesi hedeflenmektedir."
Okul Temelli “Yeminli Sosyal Arabuluculuk” sertifika programı beş ayrı dersten oluşur. Toplam 120 saatlik eğitim sonunda, yetkili Üniversite üzerinden yapılacak sınavlarda başarılı olan katılımcılar, “BAŞARI BELGESİ” almayı hak kazanırlar. Yarım eğitim dönemi boyunca okullarında uygulamalarını tamamlayan katılımcılar, okul yönetimi tarafından öngörülecek uygulama esaslarına göre “YEMİNLİ SOSYAL ARABULUCU” olarak kendi okullarında ya da ME İl/ilçe Müdürlüklerinin planlamasına göre kendi illerinde diğer kurum ve kuruluşlarda görevlendirilebilirler. “Yeminli Sosyal Arabuluculuk” sertifika programlarına başvurabilmek için, resmi ya da özel eğitim/öğretim kuruluşlarında ya da kurs vb. organizasyonlarda eğitimci-öğretici olarak çalışıyor olmak yeterlidir. Anılan alanlardan emekli olanlar, bu sertifika programına katılabilirler.
Eğitim kurumlarında görevli “sosyal arabulucular” kendi işyerlerinde en az altı ay olmak üzere yönergelerin öngördüğü sayıda “sosyal arabuluculuk” görevini tamamladıktan sonra isterlerse akredite olmak için “İnsani Haklar ve Sosyal Arabuluculuk Akademisi” müdürlüğüne usulüne göre başvuracaklardır. Sosyal arabulucu akredite/tasnif işlemleri proje yönetimi tarafından oluşturulacak ilgili komisyonlarca yürütülecektir.
İnsan Hakları Eylem Planı Hedef 9. 1. Maddesinde, “Bütün kamu Görevlilerinin İnsan Hakları farkındalığının artırılması” ve MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliğinde, “Okullarda alternatif çatışma çözümü eğitimlerine yer verilecektir” hükümleri yer almaktadır.
Var olan ve çıkartılacak olan yeni mevzuatlar çerçevesinde mutlaka okullarda “İNSAN HAKLARI VE SOSYAL ARABULUCULUK KOMİSYONLARI” kurulmalı; bu komisyonlarda, “İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele, Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Seferberliği” sertifika programlarını bitiren eğitimciler yer almalıdır.
Okullarda ya da toplu eğitim-öğretim kuruluşlarında her 20 öğretmene en az 1 “Yeminli Sosyal Arabulucu” ve yine en az 1 “Şiddet Önleme Formatörü” olacak şekilde planlama yapılmalı; ilgili okul yöneticileri, rehber öğretmenler, RAM görevlileri, başöğretmenler, uzman öğretmenler ve HBÖ kategorisinde hizmet yürüten personel bu hizmet yapılanmasında yer almalıdır.
“Yeminli Şiddet Önleme Formatörlüğü” sertifika programı 5 ayrı dersten oluşur. Toplam 110 saatlik sertifika eğitimi sonunda yetkili Üniversite üzerinden yapılan sınavlarda başarılı olan katılımcılar, “başarı belgesi” almayı hak kazanırlar. “Yeminli Şiddet Önleme Formatörlüğü” sertifika programına katılabilmek için Üniversite mezunu olarak resmi ya da özel öğretim kuruluşlarında fiili olarak çalışıyor olmak; ya da bu alanlardan emekliye ayrılmış olmak yeterlidir.
“Yeminli İnsan Hakları Danışmanlığı” sertifika programı 27 akademisyen tarafından oluşturulan ve 27 üniteden oluşan 81 saatlik bir eğitim sürecini kapsamaktadır. “Yeminli İnsan Hakları Danışmanlığı” sertifika programına katılabilmek için “Yeminli Sosyal Arabuluculuk”, “Yeminli Şiddet Önleme Formatörlüğü”, “Aile “Danışmanlığı” ya da “Aile Temelli İleri Arabuluculuk” sertifika programlarından en az birisinden mezun olmuş olmak gerekmektedir.
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre (1 Ocak 2023 tarihinde)
Adliyelerimizdeki açık dosya sayısı 12 milyon 320 bin 73; Bütün bu dosyalardaki şüpheli sayısı 15 milyon 665 bin 933 ve aynı adli dosyalardaki iddia edilen toplam suç sayısı ise, 20 milyon 565 bin 569’dur.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerinden ayrı olarak, bütün resmi kurum ve kuruluşlarda devam eden milyonlarca açık idari soruşturma dosyası vardır. Bu sayıların azalması, şiddetin de azalması, sosyal dokunun güçlenmesi ve toplumun daha mutlu ve başarılı kişilerden olması demektir. Bunun yolu, yukarıda anlatılan işlerin öncelikle eğitim / öğretim yoluyla seferberlik şeklinde hayata geçirilmesidir.
“Şiddeti kuru dua ile önleyemezsiniz;
Harekete geçmek ve mücadele etmek gerekir.”
(Malcolm X)
1 |
AVRUPA’DA SOSYAL ARABULUCULUK HELENA NEVES ALMEIDA – CLARA CRUZ SANTOS – CRISTINA PINTO ALBUQUERQUE |
2 |
KURAMDAN UYGULAMAYA SOSYAL ARABULUCULUK KOMİSYON |
3 |
ARABULUCULUĞUN FELSEFİ VE KÜLTÜREL TEMELLERİ KOMİSYON |
4 |
ÇATIŞMA VE UYUŞMAZLIK ANALİZİ PROF. DR. SEZAİ ÖZÇELİK |
5 |
MÜZAKERENİN SOSYAL PSİKOLOJİSİ DOÇ. DR. GÜL SULTAN ÖZEREN |
1 |
İNSAN HAKLARI OKULU OLARAK AİLE ÂDEM SOLAK |
2 |
ŞİDDETİ ÖNLEME YÖNTEM VE MODELLERİ PROF. DR. ZAHİR KIZMAZ |
3 |
ŞİDDETLE MÜCADELEDE AHLAKİ VE DİNİ DEĞERLER DOÇ. DR. BAYRAMALİ NAZİROĞLU - DOÇ. DR. HACİ YUSUF ACUNER |
4 |
GENÇLİK VE ŞİDDET HEGEM VAKFI RAPORU |
5 |
ŞİDDET VE ÖNLEYİCİ SOSYAL POLİTİKALAR DOÇ. DR. HASAN H. TAYLAN - DR. İHSAN KUTLU |
|
“Yeminli İnsan Hakları Danışmanlığı” sertifika programı 27 akademisyen tarafından oluşturulan ve 27 üniteden oluşan 81 saatlik bir eğitim sürecini kapsamaktadır.
|
1 |
AİLE ARABULUCULUĞUNUN GEREKLİLİĞİ VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ DOÇ. DR. HASAN HÜSEYİN TAYLAN - DR. HÜSEYİN ZAHİD KARA |
2 |
AİLE ARABULUCULUĞUNUN FELSEFİ VE SOSYOLOJİK TEMELLERİ PROF. DR. SEVDA MUTLU - DOÇ. DR. FATİH ARSLAN - DR. ÂDEM ÖKTEN |
3 |
ŞİDDET ALGILARININ ARABULUCULUK SÜRECİNE ETKİLERİ ADEM SOLAK |
4 |
AİLE ARABULUCULUĞUNDA UYGULAMA STANDARTLARI VE ETİK İLKELER PROF. DR. SEVDA MUTLU |
5 |
AİLEDE UYUŞMAZLIK VE ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ ANALİZİ PROF. DR. SEZAİ ÖZÇELİK - PROF. DR. AYŞE DİLEK ÖĞRETİR ÖZÇELİK |
6 |
AİLE TEMELLİ İLERİ ARABULUCULUK DOÇ. DR. GÜL SULTAN ÖZEREN |
7 |
SEMİNER-ATELYE ÇALIŞMALARI-UYGULAMA
|